“Şiddete”, “Tacize” ve “Mobbinge”; “SIFIR TOLERANS

355

Birleşmiş Milletler’ in 1999 yılında alınan bir kararı ile 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddete karşı uluslararası dayanışma günü” olarak ilan edilmiş ve her yıl tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şiddetten hayatını kaybeden kadınlarımız anılmaktadır. 

        Şiddet, bireylerin yaralanmasına, ölümüne, sindirilmesine, öfkelenmesine veya duygusal baskı altına alınmasına yol açan davranış veya yaklaşımlardır. Kişinin psikolojik, fiziksel ve cinsel sağlığını saygınlığını, aile ve sosyal çevresini etkilediği gibi kamusal ve özel hizmetlerin kalitesini düşürmekte ve yoksulluğa yol açmaktadır.

Söz konusu şiddet içerikli davranışlardan özellikle kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. İnsanların, özellikle kadınların iş gücü piyasasına erişimini engellediğinden dolayı toplumun ekonomik gelişmesini sekteye uğratmaktadır. Bu insanlık dışı hareketlerin önlenmesinde; toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin kadın ve kız çocuklarını orantısız şekilde etkilediği gibi toplumsal cinsiyet kalıp yargıları, çoklu ve kesişen ayrımcılık biçimleri ve eşit olmayan toplumsal cinsiyete dayalı güç ilişkilerinde, temel neden ve risk faktörlerini ele alan kapsayıcı, bütünlükçü ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımın aile içi şiddet ve tacize son vermek için yasaların yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda hükümetler, toplumun tüm kesimlerini görevlendiren “ulusal eylem planları” yapmak zorundadırlar. 

    KAMUSEN Kadın ve Çocuk Hakları Komitesi olarak kadına yönelik şiddeti; “topluma yapılan en büyük ahlak dışı hareket” ve “bir insanlık hakkı ihlali” olduğunu savunarak aile içi şiddetten hayatını kaybeden kadınlarımızı ve çocuklarımızı saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.  Bu bağlamda Hükümetimizden aşağıda belirttiklerimizin yapılmasını talep etmekteyiz.   

  1. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2019 yılında yayınladığı “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına” ilişkin “ILO190” sayılı sözleşmeyi KKTC Meclisinde kabul edilmesini ve yasallaştırılmasını,
  • İş yerlerinde yaşanan psikolojik tacizin (MOBBING) önlenmesi için devlet kurumlarında mekanizmalar kurularak Mobbing ve cinsel taciz değerlendirmesinde alınacak kararlarda yasal yaptırım gücünün sağlanmasını,
  • Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin tüm kadrolarının bir an önce tam olarak doldurulmasını ve tam randımanlı çalışmasının sağlanmasını,
  • Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasasında bulunan “Toplamsal Cinsiyet Eşitliği Danışma ve İzlemem Konseyinin” çalışmalarında, yasasın gereklerini yerine getirerek sendikalarında yerlerine alınmalarını ve
  • Çocuklara yapılan her türlü şiddet (cinsel, ekonomik, fiziksel ve psikolojik) ve istismarlarla ilgili ivedilikle yasaların ve gerekli tedbirlerin alınmasını ve bu konularda ana-babalara eğitici programlar düzenleyerek kampanyaların yapılmasını talep etmekteyiz.

            KAMUSEN Kadın ve Çocuk Hakları Komitesi olarak yukarıda bahsedilen ve yapılması gerekenlerde emeğimiz ile hükümetimize katkı olmaya hazır olduğumuzu bildirir, ülkemizde yaşanılan “ayrımcılığa”, “Şiddete”, “Tacize” ve “Mobbinge”; “SIFIR TOLERANS” diyoruz.

                                                                        Ayşe Özdemirağ

                                                          Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri 

                                                     Kadın ve Çocuk Hakları Komite Başkanı